Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "YOİKK önerilerinden doğan mevzuat paketlerini yapısal reform çalışmaları kapsamında yeni dönemde meclisimizin gündemine sunmayı planlıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın başkanlık ettiği Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) Toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Yaklaşık 4 saat süren toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz açıklamalarda bulundu.
Yeni kabinenin Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) Toplantısı’nın tamamlandığını ifade eden Yılmaz, “İlk toplantımızı yaptık. Bundan sonra daha düzenli bir şekilde bu toplantıları devam ettireceğiz. YOİKK Platformu, kamu ve özel sektöre aynı masada çalışma imkanı sunan yatırım ortamını birleştirecek ve rekabet gücünü arttıracak önerilerin özel sektörle bir arada değerlendirildiği ve ekonomimizin yatırımlarla ilgili aksayan yönlerine beraberce çözüm üretilmesini sağlayan bir yapıya sahiptir. Türkiye’de yatırım işleminin iyileştirilmesi ve Türkiye’nin yatırımcılar nezdinde daha gözde bir cazibe merkezi haline gelmesi amacıyla YOİKK eylem planları son derece önemlidir. Dolayısıyla eylem planları önerilerin bizzat özel sektör alınması ve sahada pratikte yatırım ortamıyla ilgili yaşadıkları sıkıntılara doğrudan odaklanması yönünden özel bir öneme sahiptir. Bu sene eylem önerilerimizi talep ederken özellikle birkaç öncelikli alana vurgumuz oldu. Doğrudan dış yatırım başta olmak üzere yatırımcılar açısından etkisinin olumlu olacağı değerlendirilen, cari açığı azaltan, döviz girdisi sağlayıcı ve mal ve hizmet ihracatını kolaylaştırıcı hususları önceliklendirerek önerilerini, göndermelerini talep ettik” diye konuştu.
Türkiye’de ciddi bir cari açık meselesi olduğunu ifade eden Yılmaz, “Biliyorsunuz Türkiye’nin öteden beri ciddi bir cari açık meselesi var. Bu meseleyi aşmamızın yolu da bir taraftan ithal ettiğiniz ürünleri daha fazla yurt içinde üretmek, diğer taraftan ihracatımızı arttırmak mal ve hizmet anlamında. Son yirmi yılda bu anlamda doğrudan yatırım anlamında 255 milyar dolarlık bir kaynağın Türkiye’ye girdiğini görüyoruz. Cari açığımızın da yüzde 41’ini ortalama olarak bu kaynakla finanse etmişiz. Bir taraftan cari açığı düşürme çabası içindeyiz. Diğer yandan da cari açığı daha sağlıklı daha uzun vadeli kaynaklarla finanse etmek durumundayız. Bu bakımdan buradaki çalışmaların ayrı bir önemi olduğunu belirtmek isterim. Gelen tüm önerileri sekreteryamızı yapan Sanayi Bakanlığımız titiz bir şekilde çalıştı. Çeşitli gruplarla bir araya gelinerek çalıştaylar yapıldı ve özetlenmiş oldu” şeklinde konuştu.
Yılmaz, toplantıya katılan meslek gruplarına da teşekkür etti. Toplantıda Türkiye’nin yatırım iklimini daha etkili hale getirmek için gerek duyulan kanuni ve idari düzenlemeleri işaret eden Yılmaz, “Bunları da iki grup halinde değerlendiriyoruz. Bir kısmı daha kısa vadeli bu yıl sonuna kadar meclisimiz açıldıktan sonra gündeme getirebileceğimiz hususlar bir kısmı da daha orta vadeli özellikle orta vadeli programımıza yer vereceğimiz ve zaman içinde çalışmaları olgunlaştırarak gündeme getireceğimiz hususlar olmak üzere iki boyutlu olarak gündeme geldi. Kısa vade ve orta vade şeklinde ayırıyoruz. Yapılacak çalışmaları da yasal düzenlemeler, idari düzenlemeler, teknik çalışmalar ve süreç iyileştirici çalışmalar başlığı altında toparlayacağız. Bu kapsamda bugünkü toplantıdan sonra Eylül ayı sonuna kadar sekreter görevi gören Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızın koordinasyonunda yönlendirme komitemiz ve teknik komitelerimizi çalıştırarak yeni bir eylem planı ortaya koyacağız. Arkadaşlarımız bu toplantıda dile getirdiler. Tüm hususlarla ilgili titiz bir çalışma yapacaklar. Meclisimiz açılmadan önce Eylül ayı sonu itibariyle kısa vadeli eylem planlarımız ve orta vadeli eylem planımız ortaya çıkmış olacak. Normalde altı ayda bir toplamamız gerekiyor YOİKK’i ama bugün 3 ay sonra tekrar toplantı yapıp orada hem eylem planımızı hem geleceğe dönük çalışmalarımızı yine gözden geçirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda bugün gelen öneriler toplulaştırdığımız zaman çok sayıda öneri var ama bunları toplulaştırdığı zaman toplulaştırdığımızda şu başlıkların ön plana çıktığını söyleyebilirim. Verilerin kullanımı ve paylaşımı konusu, gerek yurt içinde, gerek uluslararası alanda bu konularda daha düzenlemelere ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
"Avrupa Birliği’yle de uyumluluk gözeten bir çerçevede bir taraftan uluslararası şirketlerin kendi içindeki paylaşımları diğer taraftan AB’nin yeni standartlarına uymamanın da çalışmalar yapmamız gerekiyor" diyen Yılmaz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Yatırımlarda finansmana erişim konusu, her toplantımızda olduğu gibi burada da en önemli başlıklardan biri olarak ifade edildi. Burada kalkınma bankacılığından yatırım proje bazlı desteklere Merkez Bankası’nın nasıl bir rolü olması gerektiğine varıncaya kadar çok çeşitli konularda tartışmalar yürütüldü. Tabii ki başvuru istikrar, makro politikalar çerçevesinde bu konularda neler yapılabileceği tartışıldı. Yatırım yeri imkanlarının geliştirilmesi yine önemli bir başlık. Burada da sanayinin planlı bir şekilde tarımsal ve çevresel hassasiyetleri de elbette gözeterek daha fazla sanayi alanı nasıl oluşturulur konusu gündeme geldi. Uluslararası mukayeselerle baktığımızda biz de arazi, sanayiye tahsis edilen arazi Avrupa ülkelerinin oldukça altında. verimsiz arazilerde, tarımsal üretimimize zarar vermeyecek su potansiyeli dikkate alınarak ve planlı bir şekilde sanayi alanlarımızın genişletilmesi gerektiği hususunda genel bir anlayış kimliği olduğunu ifade edebiliriz. İhracat az önce söylediğim gibi döviz kazandırıcı hizmetler son derece önemli. Burada Exim Bank’ın ve konut kredilerine desteğin arttırılması, son dönemlerde beş katına kadar çıkarıldı. Ama ilave tedbirlerle daha da güçlendirilmesi hususları, yine gümrük birliği, Avrupa Birliği’nde son dönemlerde gerçekleşen düzenlemelere uyum konuları tartışıldı. Ve dış pazarlarda daha etkili bir pazarlama, uzak ülkeler stratejisi dahil olmak üzere bunlar gündem oldu. Gümrük süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda da yine özellikle uzmanlık gerektiren mallar konusunda işlemlerin kolaylaştırılması hususu yine önemli bir başlık. Ar-Ge geliştirilmesi ele aldığımız konular arasında katma değer yüksekliği ekonomiyi ancak böyle inşa edebiliriz. Katma değeri yüksek bir ihracat ve üretim Ar-Ge olmadan sağlanamaz. Bunu da Sanayi Bakanlığımızın da Hazine Maliye Bakanlığımızın aynı bakış açısında olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Çalışma mevzuatında çeşitli düzenlemeler yine burada ifade edilen hususlar arasında. Bunlarla ilgili Çalışma Bakanlığımızın hem kısa vadeli hem orta vadeli bir takım hususları ele alması söz konusu. Özellikle yabancı çalıştırılması hususlarında da yine nasıl kriterlerle, hangi kriterlerle hareket etmemiz gerektiği tartışıldı. Türkiye’de karşılığı bulunmayan veya talep edilmeyen hususlarda ihtiyaç analizlerini iyi yaparak kendi iş gücü piyasamızda da zarar vermeden ama şirketlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak bir modelle gitmemiz gerektiği hususunda tartışmalar yapıldı. Girişimcilik ekosisteminin desteklenmesi yine önemli bir başlık diyebiliriz. Burada çeşitli finansal enstrümanlarla girişimciliğin geliştirilmesi, sermaye piyasalarının özellikle daha fazla, daha aktif hale gelmesi konuşuldu. Yeşil dönüşümün hızlandırılması yine önemli diyen bir başlık. Emisyon ticareti sisteminin kurulması burada. Aciliyet teşkil eden hususlardan bir tanesi. Bu konuda değişik bakanlıklarımızın fikirleri var. Bunları istişareyle hızlı bir şekilde olgunlaştırarak en pratik şekilde nasıl çözebiliriz şeklinde bir yaklaşımımız var. Yeşil dönüşüm kapsamında emisyon ticaret sistemini kurarak buradan elde edilen kaynakların yeşil dönüşümü de destekleyici bir şekilde kullanılması yine ifade edilen fikirlerden bir tanesi."
Dijital dönüşüm için 5G olmak üzere diğer huşularda yeni çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Sanayide de genel olarak dijital dönüşümün hızlandırılması konusu yine önemli bir başlık oldu. İleri teknoloji ve sanayi yapısı ve dijital dönüşüm için 5G olmak üzere diğer hususlarda bazı yeni çalışmalar yapılması gerektiği ortaya konuldu. Haberleşme, ulaşım alanında çeşitli hususlar dile getirildi. Değerli Ulaştırma Bakanımız da burada. Özellikle önümüzdeki dönemde demir yollarının daha fazla önceliklendirilmesi ki bizim zaten hükümet programımızda seçim beyannamemizde de bu konu çok net ortaya konmuş durumda. Artık önümüzdeki dönem ulaştırmada temel önceliğimiz demir yollarının daha hızlı geliştirilmesi, demir yollarıyla liman bağlantılarının üretim merkez bağlantılarının da güçlendirilmesiyle en temel yatırım ortamını iyileştirici hususlar arasında yer alıyor. Nihayet risk yönetiminin geliştirilmesi de bir ana başlık olarak da bir tartışıldı. İstanbul başta olmak üzere afetlere her türlü afeti sadece deprem değil her türlü afete hazırlık konusunun sadece konut anlamında değil, ticari anlamda, sanayi anlamında da yatırım ortamı anlamında da ne kadar önemli olduğunu bugün konuştuk. İstanbul başta olmak üzere afete hazırlık çalışmalarının hızlandırılması konusu yine burada dile getirilen önemli başlıklardan biri oldu. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın hazırlıkları var. Önümüzdeki süreçlerde bu kamuoyuyla da daha geniş bir şekilde paylaşılacaktır diye düşünüyorum" dedi.
Yeni dönemde meclisin gündemine sunmayı planladıklarının altını çizen Yılmaz, "Masa etrafında yer alan tüm paydaşlarımızla Türkiye’de yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik reform sürecine ilişkin irademizi yeniden güçlü bir şekilde vurguluyoruz. Bu kapsamda YOİKK önerilerinden doğan mevzuat paketlerini yapısal reform çalışmaları kapsamında yeni dönemde meclisimizin gündemine sunmayı planlıyoruz. Yatırımcıların öncelik verdiği güven ortamını sağlamak, finansal istikrarı pekiştirmek, sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışını sağlamak bu konuda temel çerçevemizi oluşturuyor. Yapısal reformların orta vadeli somut etkilerinin yanı beklenti kanalıyla sağlayacağı kısa ve vadeli etkileri de çok önemsiyoruz. Bir taraftan enflasyonla mücadeleyi elbette sürdüreceğiz. Güçlü bir şekilde diğer taraftan ülkemizin resesyona girmeden büyümesini, istihdamını sağlıklı bir şekilde istikrarlı bir zeminde sürdürmesini hedefliyoruz. Dolayısıyla temel çerçevemiz sürdürülebilir istikrarlı bir kalkınma süreci. Büyümenin kapsayıcı olması yine temel bir prensibimiz. Bu çerçevede yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı odağını alan politikalarımız çerçevesinde ülkemizdeki refah artışından tüm kesimlerin adil bir şekilde faydalanmasını amaçlıyoruz. Dolayısıyla sadece büyük şirketler için değil, KOBİ’lerimiz için, küçük işletmelerimiz için de iş ortamını yatırım ortamını iyileştirmemiz, sadece veri metropoller için değil, tüm Türkiye’de farklı bölgelerde yeni imkanlar fırsatlar oluşturmamız önem taşıyor. Bu kapsamda yine sanayinin daha fazla Anadolu’ya yayılması bütün herhalde herkesin üzerinde mutabık olduğu bir çerçeve. Orta Anadolu Akdeniz hattında daha güçlü bir sanayileşme perspektifi bugün ifade hususlar arasında yer aldı. Türkiye’de yatırım iklimi daha iyi hale geldikçe iş yapma ve yatırım yapma süreçleri kolaylaştıkça bu kazanımlar milletimize, ekonomimize en olumlu şekilde yansıyacaktır. Sektörler arası iş birliğinin ve yönetici yaklaşımının en somut tezahürlerinden biri olan kurulumuz çalışmalarına devam edecektir. Bu çerçevede kurul üyeleri başta olmak üzere kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerine çok çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçlerde de çeşitli platformlarda ortak çalışmalarımızı sürdürmek temennisiyle Bugünkü toplantımızı kapatıyoruz. Çok teşekkür ediyorum" dedi.