Karadeniz Teknik Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı görevinden 13 yıl önce emekli olan Perekli, hobi amaçlı ahşap oymacılığına başladı.
İlk olarak evinin balkonunu atölyeye dönüştüren Perekli, yaşadığı sitenin bahçesindeki depoyu atölyeye dönüştürdü.
Perekli, atölyesinde çivi kullanmadan ceviz, selvi, elma ağaçlarından rahle üretiyor. 3 çocuk, 4 torunu sahibi Perekli, liseye kadar babasının yaz tatillerinde kendisini marangoz ustasının yanına çırak olarak verdiğini söyledi.
Profesyonel futbolculuk ve öğretmenlik de yapan Perekli, emekli olduktan sonra çocukluk mesleğine geri döndüğünü, 5 yıldır ahşap oymacılığı yaptığını anlattı.
Perekli, ahşap oyma sanatının Selçuklu dönemine dayandığını ifade ederek, "Atalarımızın sanatını ihya etmek ve şimdiki nesillere bu sanatı tanıtmak istedim. Zaman zaman rahleleri isteyen arkadaşlara hediye verdim ama malzemelerin fiyatı artınca belli bir ücret karşılığında satarak masraflarımı çıkarıyorum." dedi.
"Rahleler, 7-8 nesil atadan evlada miras kalır"
Her yaptığı rahleden sonra mutlaka kendinde hata bulduğunu dile getiren Perekli, "Yeni yaptığım rahlelerde ise hatayı gideriyorum. Ceviz ağacının üzerine yapılan eseri suya ya da ateşe atmadığınız sürece 500 yıl ömrü var. Rahleler, 7-8 nesil atadan evlada miras kalır. Ağaçların her birinin kendine göre rengi vardır ama bana göre cevizden yapılan rahlenin değeri hepsinden daha fazladır." diye konuştu.
Perekli, alan küçüldükçe motifleri işlemenin zorlaştığını, bir rahleyi 15 günde yaptığını kaydederek, yaptığı rahlelerden sergi açmayı planladığını söyledi.
Bütün sanatkarların birbirinden esinlenerek fikir aldığını dile getiren Perekli, "Ancak bende kopyacılık olmaz. Akşamları boş kalınca internetten araştırma yapıyorum. Endonezya ve Malezya'daki insanlar bu işi çok güzel yapıyorlar, oradakilerle irtibat kuruyorum. Bakıp esinlendiğim motifleri önce kağıda çiziyorum, daha sonra ahşabın üzerine işliyorum." dedi.
Ahşap oymacılığının para karşılığında yapılacak bir sanat olmadığını ifade eden Perekli, şöyle konuştu:
"Şimdinin nesline ve gencine atalarımızdan böyle bir sanatın intikalini gaye ediniyorum. Yaşımız 80'e dayandı elhamdülillah ama elimiz, kolumuz tuttuğu sürece bu sanatı yapmaya devam edeceğim. Yeter ki ellerimizde, kolumuzda kuvvet olsun. Her şeyin bir sonu vardır ama inşallah Allah ömür verir, daha fazla çalışırız, insanlara ve nesillere bu sanatı aktarırız."
Aras Perekli, Halk Eğitimi Merkezi aracılığıyla bu sanatı öğrenmek isteyenlere eğitmenlik yapabileceğini belirterek, ailelere çocuklarına bir zanaat öğretmelerini tavsiye etti.