MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sinan Ateş cinayeti davasında MHP'yi hedef gösterdiği gerekçesiyle şikayetçi olduğu 154 isimle ilgili açıklama yaptı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
*Muhalefetin umut bağladığı, bölücülerin ve teröristlerin kukla olarak hizmet ettiği Joe Biden’ın başkanlık yarışından çekilmesi etkileri olacak bir gelişmedir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve iktidarını devirme planları yapanların kendileri tasfiye olmaktadır. Güney sınırlarımız boyunca kurulmak istenen bağlantı noktaları kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mücadelesi ve iktidarın dirayetiyle berhava edilmiştir. Açılan kilidin kapatılmasıyla hiçbir terör örgütü nefes alamayacaktır.
Bölücülüğü sokağa taşıma gayretleri son günlerde hızlanmıştır. Bu tahrikleri dikkatle takip ettiğimiz herkes tarafından bilinmelidir. Kapalı devre işbirliği halinde olan ve siyasi ortaklık kuran CHP ile DEM ateşle oynadığı malumlarınızdır. Tam bu günlerde CHP Genel Başkanı’nın ‘Kürtler ben eşit hissetmiyorum diyorsa onlar eşit hissedene kadar hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz’ açıklaması yakından tanıdığımız bölücü bir ağızdır.
Türkiye'nin bölünmesi hususunda iş birliği halinde olan DEM ve CHP'nin ateşle oynadığı malumlarınızdır. DEM'lenen CHP milli güvenliğimize zarar vermektedir. DEM'lenen CHP demokrasimize leke sürmekte, milli birlik ve kardeşlik hukukumuzu kundaklamaktadır. CHP'nin şifreleri PKK'nın elinde, DEM'in kullanımındadır.
Karamsar tablolar çizenler kötümser telkinlerle vakit geçirenler gerçek manada Türkiye’nin gücünü kavramaktan aciz düşenlerdir. CHP genel başkanının tarihin en ağır ekonomik krizinin yaşandığını iddia etmesi ülkesine ve milletine itibar etmeyen bir siyasetçinin deli saçmasıdır. Halbuki Türkiye ekonomisi güven verici hamlelerle istikrarlı bir yükseklik kulvarındadır.
Azalan dış finansman ihtiyacı ile artan uluslararası rezervler ekonomik dengelemeyi tetiklemektedir. Türkiye ekonomisi en kötü senaryoların engellemelerine takılmadan hızla ilerleme kaydetmektedir. Toplumun her kesimi büyümenin nimetlerinden elbette istifade edecek özellikle istismar eden emeklilerimiz hak ettikleri sosyal seviyeye kavuşacaklardır. MHP’nin ve Cumhur ittifakının ortak gayesi budur.
Rotasını kaybeden CHP yönetiminin yumuşama veya normalleşme çağrıları zemzem diye ikram edilen baldıran zehrinden başka bir şey değildir.
CHP genel başkanının Kıbrıs sorununun çözümünü vatan toprağından pay vermekle mümkün olacağını söyleyen eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı ziyaret etmesi akıl tutulmasıdır.
Öteden beri açık veya gizli hesaplaşmaların medeniyetler ve milletlerarası süre gelen milli mücadelelerin ağırlık merkezi Kıbrıs’tır. Egemenlik haklarını yok sayan hatta imhası için fırsat kollayan karanlık çevrelerin tuzakları ve tacizleri hiç bitmemiştir.
Kıbrıs sadece üzerinde hayat sürülen ada değil Türk milletinin var oluş anıtıdır. Kıbrıs bölgenin kilit taşıdır. Öteden beri açık veya gizli hesaplaşmaların, mücadelelerin ağırlık merkezi Kıbrıs'tır. Kıbrıs'ta barış tesisinden ödü kopanlar vardır ve bunların oyunları kesintisiz şekilde sahne almakta. Girit'te ne yapıldı ise Kıbrıs'ta da aynısı planlandı. 50 yıl önceki Türkiye müdahalesi olmasa Gazze'deki felaketlerin aynısı ile karşılaşılırdı.
Sanmasınlar ki bebeklerimize, kadınlarımıza, soydaşlarımıza yapılan saldırıları aklımızdan çıkardık. Askeri çıkarma Kıbrıs Türk'lerinin hürriyetini, can ve mal güvenliğini esas almıştır. Yakıp yıkan EOK çetelerine karşı Türk'ler gelerek soydaşlarına hayat vermiştir. Osmanlı şamarı yüzlerine inmiştir.
Yunan savunma bakanı Dendias'n açıklamaları kabalık, küstahlık olarak değerlendirilmelidir. 20 Temmuz barış harekatı soykırım teşebbüslerini sonlandırmıştır. Türk düşmanları huzursuzdur ve uykuları kaçmıştır. Bir Yunan şarkıcının Türk bayrağı ve Atatürk posterine saygısızlığı sabrımızı zorlayan ahlaksızlığa başka bir örnektir. Kronikleşen Kıbrıs sorunu çözümden ürkenlerin eseridir. Her seferinde çözüme yanaşmayan Rum tarafı olmuştur. Rum tarafı çözümü sabote etmekte.
Kıbrıs davasının arkasındayız. Kıbrıs Türk devleti muhakkak tanınmalıdır. günü ve saati geldiğinde Kıbrıs Türk devleti tanınacaktır. Başka alternatif kalmamıştır. Kıbrıs'ın huzuru demek Doğu Akdeniz'in huzuru demektir. Kıbrıs'ın refahı bölgenin yükselişi demektir. İki devletimiz olsa da milletimiz tektir. Güney Kıbrıs'ı İsrail'in lojistik merkezi haline getirme çabaları istikrarsızlık ortamını tırmandırmaktan başka bir şey değildir.
Biden'ın gidişi bir müjdedir. Netanyahu'nun gidişi de bir müjde olacaktır.
Türk milleti hayvanları sever. Köpekleri dost kabul eder. O sebepten köpeklere karşı uygulanacak yanlışın karşısında olur. MHP gerekeni yapacaktır.
Bazı çevreler MHP'ye karşı çok büyük haksızlıklar, iftiralarda bulunmuşlardır. Bunların toplamı 154 kişidir. MHP olarak basın mensupları olan değerli kardeşlerime bu gerçeği hatırlatmak istiyorum. Sizlerle çok zaman beraber oluyoruz. Televizyonlarda ayrıldığımız şahsiyetler var. Onları kabul etmekte zorlanıyoruz.
Ama yakın takip altındayız. Şu görmüş olduğunuz liste kimin hangi gün, hangi saatte, hangi programda, nasıl, kimlerle konuştuklarının, MHP'ye hangi hakaretleri yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir. Günü geldiğinde bu dosya eyleme de geçecektir. Eylem hukuki nitelikli olacaktır. Bizi hedef gösteriyorlar saçmalığından da korkaklığından da kendilerini kurtarsınlar. Hukuk zemininde mutlaka hesaplaşacağız.
Bizlere her türlü hakareti yapıyorlar, saldırıyorlar. Olayları saptırıyorlar. Konuşmaması gerekenleri konuşmaya mecbur ediyorlar. Sizler cevap verdiğiniz taktirde, 'bizi hedef gösteriyor' diyorlar. Bizim hedefimiz adalettir, kendileri muhatabımız dahi değildir."
Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasında MHP'nin müdahillik talebindeki dilekçesinde, gazeteci ve parti genel başkanlarının da olduğu yüzden fazla isimden şikayetçi olduğu ortaya çıktı.
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Sinan Ateş davasına "suçtan zarar gören" olarak katılma talebinde bulunan MHP'nin, başvuru dilekçesinde 154 kişinin ismini vererek mahkemeye çağrılmasını istediğini yazdı. MHP'nin, ifadelerinin alınmasını istediği isimler arasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile çok sayıda gazeteci, hukukçu ve akademisyen yer alıyor.
MHP'nin mahkemeye verdiği 154 kişilik liste şu şekilde:
Siyasetçiler: Özgür Özel, Deniz Yavuzyılmaz, Gökhan Günaydın, Ali Mahir Başarır, Sezgin Tanrıkulu, Murat Bakan, Yunus Emre, Özgür Karabat, Cumhur Uzun, Ali Öztunç, Mustafa Adıgüzel, Mahir Polat, Ümit Özdağ, Müsavat Dervişoğlu, Uğur Poyraz, Turhan Çömez, Buğra Kavuncu, Ahmet Davutoğlu, Selçuk Özdağ, Ali Babacan, Erkan Baş, Levent Tüzel, Sevda Karaca, Alper Taş, Remzi Çayır, Hüseyin Baş, Salih Uzun, Cem Toker, Doğan Aydal, Ahat Andican, Aytun Çıray, Bahattin Yücel, Ali Haydar Fırat, Emin Şirin, Fikri Sağlar, Gülay Yedekçi, Mustafa Böğürcü, Nazif Okumuş, Önay Alpago, Bahadır Erdem, Turan Aydoğan, Yavuz Ağıralioğlu, Yavuz Değirmenci, Gaye Usluer, Nesrin Nas, Ufuk Söylemez, Gülistan Kılıç Koçyiğit.
Gazeteciler: Murat Muratoğlu, Akif Beki, Ali Kemal Erdem, Altan Sancar, Asuman Aranca, Atakan Sönmez, Ayşen Şahin, Bahadır Özgür, Barış Pehlivan, Caner Taşpınar, Çiğdem Toker, Deniz Zeyrek, Dinçer Gökçe, Nedim Türkmen, Elfin Tataroğlu, Elif Doğan Şentürk, Doğan Şentürk, Ersin Eroğlu, Fatih Ergin, Fatih Polat, Fırat Fıstık, Fikret Bila, Hakan Çelenk, Hilmi Hacaloğlu, Hüsnü Mahalli, İbrahim Kahveci, İnanç Uysal, İslam Özkan, İsmail Saymaz, Kemal Göktaş, Masum Gök, Mehmet Bal, Mehmet Tezkan, Merdan Yanardağ, Miyase İlknur, Murat Ağırel, Murat Karan, Murat Yetkin, Nevşin Mengü, Nevzat Çiçek, Nurcan Gökdemir, Orhan Uğurluoğlu, Özlem Akarsu Çelik, Emre Kongar, Sertaç Eş, Seyhan Avşar, Taha Akyol, Timur Soykan, Uğur Dündar, Yaşar Aydın, Yavuz Oğhan, Yavuz Selim Demirağ, Yıldız Yazıcıoğlu, Zübeyde Sarı, Mustafa Balbay, Mustafa Kurdaş, Hilal Köylü, Orhan Bursalı, Umut Taştan, Alican Uludağ, Namık Koçak, Özlem Gürses, Yalçın Doğan.
Hukukçular: Celal Ülgen, Afşin Hatipoğlu, Bülent Yücetürk, Ruşen Gültekin, Figen Çalıkuşu, Gürkan Çakıroğlu, İlhan Cihaner, Mehmet Saral, Muzaffer Nerse, Hasan Sınar, Salim Şen, Gamze Pamuk Ateşli.
Araştırmacı/Akademisyen: Can Selçuki, Ceren Kumbasar Mumay, Güven Gürkan Öztan, Berk Esen, Can Kakışım, Haldun Solmaztürk, İbrahim Uslu, Eren Aksoyoğlu, Erol Mütercimler, Mehmet Ali Kulat, Mehmet Yaşar Altındağ, Oğul Aktuna, Mithat Baydur, Öner Günçavdı, Sait Yılmaz, Ersin Kalaycıoğlu, İpek Özkal Sayan, Semih Turhan, Sezin Öney, Suat Özçelebi, Seda Demiralp, Osman Sert, Burak Cop, Barış Övgün, Necati Özkan, Tacire Bektaş, Tayfun Atay, Onur Alp Yılmaz, Gülgün Erdoğan Tosun.
Diğer: Türker Ertürk (emekli amiral), Hanefi Avcı (emekli polis), Ömer Zengin (Sinan Ateş’in arkadaşı).