Bakan Tunç, bir otelde düzenlenen 7. Yılında İstinaf Kanun Yolu Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, adaleti sağlamanın ve hakkı hak edene vermenin, devletin temel görevleri arasında bulunduğunu söyledi.
Hukuk devletinin tüm unsurlarıyla tahkim edilmesinin en temel hassasiyetleri olduğunu ifade eden Tunç, "Hukuk devletinden anladığımız kanun devleti değildir. Bağımsız ve tarafsız yargının hukukun üstünlüğünü teminat altına aldığı, herkesin ve her kurumun hukukla bağlı olduğu bir sistemdir. Türkiye Yüzyılı'nda, herkes için daha güven veren, herkes için daha erişilebilir olan güçlü bir adalet sistemini hayata geçireceğiz." diye konuştu.
Yılmaz Tunç, 21 yıldır reform iradesini her şartta koruyup milletle beraber yol almaya devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Güven veren ve erişilebilir adalet için gerçekleştirdiğimiz önemli reformlardan biri hiç şüphesiz bölge adliye mahkemelerinin kurulmasıdır. Adli yargıda, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Samsun, Gaziantep ve Erzurum olmak üzere 7 bölgede faaliyete geçirdiğimiz istinaf mahkemelerinin sayısını, 2017'de Bursa ve Adana, 2018'de Konya ve Sakarya, 2019'da ise Diyarbakır, Van, Trabzon ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemelerini faaliyete geçirmek suretiyle 15 bölgeye çıkardık. 2022'de ise Denizli, Malatya ve Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemelerini kurarak sistemi daha da güçlendirmek için bir adım daha attık. Yeni kurduğumuz bu mahkemeleri de kısa sürede faaliyete geçireceğiz.
İdari yargıda ise İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Konya, Gaziantep ve Erzurum olmak üzere 7 bölgede faaliyete geçirdiğimiz Bölge İdare Mahkemelerinin sayısını, 2020'de Adana ve 2021'de Bursa Bölge İdare Mahkemelerini faaliyete geçirmek suretiyle 9 bölgeye çıkardık."
Bakan Yılmaz Tunç, bölge adliye mahkemelerinde hakim ve savcı sayısını artırdıklarını da belirterek, "Bölge adliye mahkemelerinde, 218 ceza ve 238 hukuk dairesinde, 2 bin 735 hakim ve savcı görev yapıyor. Bölge idare mahkemelerinde ise 64 idari dava ve 26 vergi dava dairesinde 455 hakim görev alıyor." dedi.
Bölge adliye mahkemelerin verimliliğini, iş yükünü ve davaların ortalama görülme sürelerini devamlı takip ettiklerini belirten Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle birlikte Yargıtay ve Danıştay'ın iş yükü gözle görülür bir şekilde azalmıştır. 2015'te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yılda 433 bin 650 dosya gelmekteyken, bu sayı 2022'de 165 bin 825'e indi. Yargıtay ceza dairelerine gelen dosya sayısı yüzde 61,8 oranında azaldı. 2015'te Yargıtay hukuk dairelerine yıl içinde 544 bin 767 dosya gelmekteyken, bu sayı 2022'de 139 bin 764'e indi. Hukuk dairelerine gelen dosya sayısı da yüzde 74,3 oranında azaldı.
İstinaf kanun yolunun faaliyete girmesiyle birlikte Danıştay'a 2016 yılı için 267 bin 831 dosya gelmekteyken bu sayı, 2022'de 80 bin 774'e düştü. Danıştay'a gelen dosya sayısı yüzde 69,8 oranında azaldı. Bu sayede, Yargıtay ve Danıştay'ın temyiz merci olarak asli vazifesi dahilinde içtihat odaklı çalışabilmesinin önünü açmış olduk."
Bölge adliye ve idare mahkemelerinin iş yüküne de değinen Tunç, 2022 yılı itibarıyla bölge adliye mahkemelerinin ceza dairelerine gelen dosya sayısının 2 milyon 947 bin 891 olduğunu, bu dosyaların yüzde 87,6'sının karara bağlandığını söyledi. Tunç, hukuk dairelerine ise 2 milyon 835 bin 338 dosya geldiğini, bunların yüzde 80,4'ünün karara bağlandığını belirtti.
İstinaf incelemesinden geçen dosyalarda kararların isabet oranının arttığını dile getiren Tunç, şu bilgileri verdi:
"İstinaf incelemesinden geçip temyize giden dosyaların, bozma oranlarını incelediğimizde istinaf mahkemelerinin kararlarındaki isabet oranının yüksekliği sistemin başarısını ortaya koymaktadır. 2022 yılı verileri baz alındığında, bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinden temyiz incelemesine giden dosyalarda Yargıtay'ca bozma oranı yüzde 6,8 oldu. Ceza dairelerinde ise bu oran yüzde 22,5'dir. Bu oranlar istinaf mahkemelerinin hayata geçirilmesinin yargı sistemimiz açısından ne denli doğru bir karar olduğunu gösteriyor. Özetle istinaf kanun yolu, Türk yargı sistemine hükümetlerimizce kazandırılmış önemli ve köklü bir reformdur."
Amaçlarının, yargı sistemini daha da ileriye taşıyıp vatandaşların işlerini kolaylaştırmak ve memnuniyetlerini artırmak olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, "Önümüzdeki süreçte amacımız 'Türkiye Yüzyılı'nın en önemli temalarından biri olan adaletin etkinliğine yönelik politika ve öncelikleri ortaya koymaktır. Reform çalışmalarımızı, gerek mevzuat değişiklikleri gerekse uygulamaya yönelik faaliyetlerle sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.