Çaykur, dekar başına 25 kilo çay alacağını beyan etmiştir. Çaykur alımlarda kota uygulayacağını açıklayınca, özel sektör bunu fırsat bilerek üreticinin çayını kilo başına 19 TL’den 12 TL’ye indirmiştir. Özel sektör 12 TL’den çay alıyor. Yani üretici ton başına 7.000 TL zararda. Akıl alır gibi değil. Üretici sahipsiz ortada kaldı. Nerede bu devlet, nerede bu hükümet?
Çaykur yaptığı açıklamada konunun eleştirilmesini istememektedir. Farklı açıklamalara itibar edilmemesini üreticiye tavsiye etmektedir. Bay Çaykur, üretici bu durumda ne yapacaktır? Özel sektör bedava çay almaya kalkıyor. Fırsatçılık yapıyor. Kim bu rezalete, kim bu emek hırsızlığına dur diyecek? Üreticimiz bizim açıklamalarımıza itibar etmesin tamam, peki üretici ne yapacak? Yetkililer buna cevap versin lütfen.
Çaykur, kota uygulamasıyla üreticiyi özel fabrikalara mahkum etti. Özel fabrikalar keyfi olarak istediği fiyattan çay alıyor. Özel sektör fırsatçılık yapıyor, emek hırsızlığı yapıyor. Çaykur'un dekar başına kotayı 25 kiloya düşürmesi sonrası özel sektör firmaları bu durumu açıkça fırsata dönüştürerek çay fiyatını 12 TL'ye kadar düşürmüşlerdir. Çaykur, üreticiyi mağdur eden, özel sektörün insafına bırakan bu uygulamadan bir an önce vazgeçmelidir.
Üretici, ürettiği çayın önemli bir bölümünü özel sektör kuruluşlarına satmak zorunda kalmaktadır. Bunun adı “dolaylı özelleştirmedir”. Çaykur’u satmak için bahane arandığını düşünüyoruz. Özel sektör, hükümetin belirlediği kilo başına 19 TL fiyatın altında çay alamaz. Alıyorsa burada fırsatçılık var demektir. Alıyorsa burada emek hırsızlığı var demektir. Alıyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Bu durum, üreticilerimizin zor koşullarda ürettiği ürününü adeta yok pahasına satması anlamına geliyor.
Bu beceriksiz, öngörüsüz ve plansız programsız iktidar, çay üreticimizin perişan olmasını adeta seyrediyor. Çayda yaşanan bu kriz, ülkenin nasıl yönetildiğini gözler önüne sermektedir. Hükümet bu uygulamayla kimlerin önünü açmaktadır? Bunun iyi düşünülmesi gerekir.