TMMOB trabzon İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Prof. Dr. Ebru Çolak’ı Moderatörlüğü'nde gerçekleşen söyleşide konuşan Karakullukçu, Trabzon Belediye Başkanı olduğunda, belediyenin aylık gelirinin 40 milyon TL olduğunu, işçilerin bile maaşlarını verilemediğini dikkat çekti.
Belediye Başkanlığı döneminden anektodlar paylaşan Karakullukçu, “Belediye mensuplarının tamamına yakını bu partinin mensubuyla. Ben geldiğimde öncelikle evin içini düzeltmek zorundaydım. Bu arkadaşlara kendimi kabul ettirmek, kendimi iyi niyetli birisi olduğumu, olaya bir bütün olarak baktığımı anlatmam gerekiyordu. Karşımdaki ekip, ana muhalif olmalarına rağmen bir tek eleman dışarı çıkarmadım.
Çok değerli bir personel müdürümüz, “Biz çok belediye başkanı gördük. Onu 6 ayda kendimize benzetiriz” bunlar kulağıma geldi. 6 ay sonra geldi. “Başkan özür diliyorum” Eğer benim bu şehirde bir başarım varsa onun paydaşlarından bir tanesi benim personelidir. İkinci paydaşım, bu şehirdeki bürokratlardan.
YEREL YÖNETİMLER, DEVLET İÇİNDE DEVLET DEĞİLDİR
Yerel yönetimler, devlet içinde devlet değildi. Yerel yönetimler devletin ta kendisidir. Ayrılık gayrılık olmaz. Onun için ben belediye başkanı olduğumda buradaki devlet kurumlarıyla başta üniversite olmak üzere üniversite, kadastro, emniyet teşkilatı bütün devlet kurumlarıyla hoşgörü ve iş birliği içinde çalıştım. Yani kısaca olaya bütün bakmak zorundayız. Parçalayarak bir yere varamayız. İster muhalif olsun, kim olursa olsun birleştirmek zorundayız” dedi.
TRABZONLULAR TÜRKİYE’NİN KADERİNDE SÖZ SAHİBİ DEĞİLLER
Karakullukçu, “Mesela ben, hemşeri derneklerine de karşıyım. Trabzon, Of Derneği.. Gümüşhane Derneği.. Olmaz.. Şu olur, Trabzon OF Yardımlaşma Derneği.. Trabzon Adapazarlı Yardımlaşma Derneği.. Tek başına olmaz, bunlar yanlıştır. Çıkış yollarımızdan biri başta eğitim, ondan önce birlik, beraberlik, dirlik… Geldiğimde herkes zannediyor ki iktidarın mensubu, belediyeye para yağacak.
ÇÖMLEKÇİ’DE HATA YAPTINIZ
O dönemde biz Trabzon Belediyesi olarak, daha evvelki belediyelerin aldığından daha fazla alırdık. Ama, diğer şehirlerle mukayese ettiğimizde yine az alırdık. 1950’den beri maalesef Trabzonlular, Türkiye’nin kaderinde söz sahibi değiller. Üst düzey politikada yoklar. Bunun bir an evvel çözüme kavuşturulması ve en iyi yerimizin, en iyilerimizin seçilerek parti marti bakmaksınız parlamentoya göndermemiz gerekir. Çömlekçi’de hata yaptınız… Çömlekçi’yi rehabilite ederken, orayı Limanın arka sahası, Lojistik sahası olarak değerlendirmek lazımdı. Konut için, şehrin güneye açılma politikasına devam etmesi gerekirdi.bu ısrar kaçırılmıştır.
BELEDİYELERİN BU ŞEHİRDE HER ŞEYDE SORUMLULUĞU VARDIR
Belediyelerin bu şehirde iğneden, ipliğe her şeyde sorumluluğu vardır. Hiçbir konuda belediyeler benim yetkimin dışında diyemez. Yetkiyi kendisi alacak. Defakto yapacak icabında. Bunun için mücadele edecek. Bu şehrin sahibi ve birebir sorumlusu yerel yönetimlerde. Bu şehrin fazla yük olmasını pek doğru isabetli olarak bulmuyorum. Ama maalesef, gerçekleşmedi… Kanuni Bulvarının gerçekleşmesi çok gecikti. Aynı tanjant yolu gibi. Tanjant yolu da 1960’da olduğu halde 1980’lerde gerçekleşti. İmar uygulamalarında ana stratejide bu şehirde gecikme oluyor. Zaman kaybediyoruz” diye konuştu.
Ben göreve geldiğimde şehirde su sıkıntısı vardı. Su ve kanalizasyon alt yapısı berbat vaziyette. Sular sık sık kesiliyor. İçme suyuna kanalizasyon yer yer karışıyordu. Yeni pompa alacağız. Bu pompaları kim yapıyor. Ankara’da.. Bu pompanın Genel Müdürü kim? Orhan Karakullukçu’nun üniversiteden sınıf arkadaşı.. Bir şekilde 1 ayda o pompaları alıyorum. Bir belediye başkanı geliyor, bir şehrin su problemini çözüyor. Para var mı? Yok.. Ne var arkadaşlık var. Onun için arkadaşlarınızı iyi seçin… İlk anda yangını söndürüyoruz. Ama esas ileri dönük perspektif ki en az 40 ıllık ihtiyacı karşılayacak çözüm olması lazım. Bunun için Atasu Projesi, Galyan… İki dere gelir biri Değirmendere, biri Galyan.. Galyan, en temiz olan taraftır…”
