Alanda 320 bin kişinin olduğunu açıklayan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun kayda değer herhangi bir sıkıntı, sorun yaşanmadan tamamlandığını belirtti. Seçimin gayrı resmi sonuçlarına göre Cumhurbaşkanlığı görevinin, 5 yıllığına daha kendisine tevdi edildiğini belirten Erdoğan, “Ülkeyi yönetme sorumluluğuna bizleri tekrar layık gören milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Gerek 14 Mayıs'ta, gerek 28 Mayıs'ta tercihini hangi partiden, hangi adaydan yana kullanmış olursa olsun yurt içinde ve yurt dışında sandık başına giderek iradesine sahip çıkan, demokrasimizin gücünü ispatlayan her vatandaşıma teşekkür ediyorum” açıklamasını yaptı. Bu süreçte seçimin en sağlıklı şekilde yürümesi için görev yapan kamu personelini, parti temsilcilerini, sandık görevlilerini, müşahitleri, emniyet mensuplarını ve diğer herkesi tebrik ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok partili siyasi hayatın en önemli seçimlerinden birinde milletin kararını Türkiye Yüzyılından yana kullandığını dile getirdi. Seçimin ilk turunda milletin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin çoğunluğunu Cumhur İttifakına vererek, yasamadaki tercihini ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, bugün yapılan ikinci tur seçimiyle, vatandaşların Cumhurbaşkanlığındaki, yani yürütmedeki tercihinin de kesinleştiğini bildirdi.
Erdoğan, “Milletimizin her iradesi gibi, bu sonucun da başımızın üstünde yeri vardır. Kazanan sadece biz değiliz. Kazanan Türkiye'dir, kazanan tüm kesimleriyle milletimizdir, kazanan demokrasimizdir. Hatırlarsanız her fırsatta, “Biz kazandığımızda ülkemizde kimse kaybetmeyecek” demiştik. Yine aynı şekilde, “Biz kazandığımızda tek kaybeden ülkemizle ilgili kirli senaryoların sahipleri ile onların aparatları olan terör örgütleri ve tefeciler olacak” demiştik. Şimdi buradan aynı sözü bir kez daha veriyoruz. Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Milletimizin bize verdiği sorumluluğun gereği olarak, kimseye kırgın, küskün, kızgın, öfkeli değiliz” dedi.
Artık, seçim dönemine dair tüm tartışmaları ve çekişmeleri bir kenara bırakarak, milli hedeflerin milli hayallerin etrafında birleşme, bütünleşme vakti olduğunu söyleyen Erdoğan, ”Biz bu çağrıyı, laf olsun diye değil tüm kalbimizle yapıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki, Türkiye'nin gücü, 85 milyonun hep beraber olmasından kaynaklanıyor. Eğer Selo'yu çıkarmak istiyorsanız oyu bana vereceksiniz, diyordu. Adaletin, hak ve hukukun egemen olduğu Türkiye'de sen Kürt kardeşlerimizin ölümüne sebep olan Selo'yu dışarı çıkaramazsın” diye konuştu.
1950'den bu yana yaşanan tüm badirelerin gerisinde hep, Türkiye'nin bu gücünü zayıflatma gayesi olduğunu belirten Erdoğan, “Darbeler bunun için yapılmıştır. Muhtıralar bunun için verilmiştir. Koalisyonlar bunun için kurulmuş, bunun için yıkılmıştır. Zenginliğimiz olan köken ve meşrep farklılıklarımız bunun için ayrışma sebebi haline dönüştürülmeye çalışılmıştır. Sahip olduğumuz muazzam ekonomik potansiyelin hayata geçmesi hep bunun için engellenmiştir. Ülkemizin, doğusundaki, güneyindeki, kuzeyindeki, batısındaki güç ve etki alanlarının üzeri hep bunun için örtülmüştür. Üzerimize giydirilen ve bize dar gelen deli gömlekleri içinde bizi yıllarca boğanların korkusu hep, bugün müjdesini verdiğimiz Türkiye Yüzyılının bir gün gelip kapılarına dayanacağıdır. Bugün işte o gündür. Bugün rahmetli Menderes'in uğruna canını verdiği demokrasi ve kalkınma hamlelerimizin en üst seviyeye ulaşma günüdür. Bugün rahmetli Özal'ın son nefesine kadar hep peşinde koştuğu büyük Türkiye hayalinin gerçeğe dönüşme sürecinin başlama günüdür.Bugün rahmetli Erbakan'dan rahmetli Türkeş'e, davalarına aşkla bağlı milletin tüm adamlarının mücadelelerinin gayesine ulaşma günüdür. Bugün bizim 21 yıldır ülkemize kazandırdığımız eserlerin, milletimize yaptığımız hizmetlerin üzerine Türkiye Yüzyılının müjdesini verme günüdür.Bugün hem kendi vatandaşlarımızın, hem de kendi geleceklerini bizimle birlikte gören dost ve kardeşlerimizin zafer ve şükür dualarının arşa ulaştığı gündür” dedi.
Kendisine seçim zaferi için birçok liderden tebrik geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye'nin son 10 yıldır önüne kurulan tüm tuzaklar, üzerinde oynanan tüm oyunlar, sırtına saplanan tüm hançerler, ayağına takılan tüm çelmeler, işte bugünü engellemek içindi. Aylardır önümüze kurulan tuzakları gördünüz, kimler kimlerle gördünüz buna rağmen başaramadılar. Hamdolsun, başaramadılar. İnşallah bundan sonra da başaramayacaklar. Çünkü bu millet, mayasının ne kadar sağlam, basiretinin, ferasetinin ne kadar güçlü olduğunu, yaşadığı her badirede tekrar tekrar ispatlamıştır. Sadece şu son seçimler boyunca şahit olduklarımız bile, milletimizin bu onurlu duruşunu göstermeye yeterlidir. Milletimizle aramızdaki muhabbet köprüsü böylesine güçlü olduğu müddetçe, Allah'ın izniyle, üstesinden gelemeyeceğimiz mücadele, çözemeyeceğimiz sorun, hal yoluna koyamayacağımız mesele yoktur.
Rabbime beni böyle bir milletin evladı olarak dünyaya getirdiği için hamd ediyorum” açıklamasını yaptı.
“Seçimler bittiğine göre, artık tüm vaktimizi ve enerjimizi çalışmaya, eser üretmeye, hizmet vermeye hasredeceğiz.” diyen Erdoğan, ”Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak, yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak, insanlarımızı hayata bağlamak, önceliklerimizin en başında yer almayı sürdürecektir. Sadece kalbimiz değil, elimiz de hep deprem bölgesinin üzerinde olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntıları gidermenin refah kayıplarını telafi etmenin önümüzdeki günlerin en acil konu başlığı olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Faiz indi enflasyon da göreceksiniz inecek. Bunun için güven ve istikrar üzerine kurulu güçlü bir ekonomi yönetimi, uluslararası itibara sahip bir finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz. Sanayiden enerjiye her alanda giderek artan üretim gücümüzün sağladığı imkânları, herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik atılımın lokomotifi haline getireceğiz” dedi.
Küresel gelişmelerin bozduğu dengeler yeniden kurulurken, Türkiye'nin bu tabloda hak ettiği yeri almasını sağlamakta kararlı olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güneyimizdeki güvenlik tehditlerini; Terör örgütleriyle yürüttüğümüz mücadeleyi artıracağız, Siyasi ve diplomatik kanalları daha etkin işletere, bölgesel gelişmeleri doğru şekilde yönlendirerek, kısaca çok yönlü çalışmalarla sınırlarımızdan bunları da uzak tutmaya devam edeceğiz. Bay Bay Kemal'in ortakları ne diyordu Güney'imizdeki terör örgütleriyle beraber olacağız. Bununla kalmadılar oradaki petrol kaynaklarını da paylaşma planları vardı” ifadelerini kullandı.
Vatandaşların talebi olan sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerini de bu politikanın bir parçası olarak değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, “Ülkemize ve milletimize yakışır yol ve yöntemlerle, vatandaşlarımızın bu konudaki beklentilerini karşılamak görevimizdir. Suriye topraklarındaki güvenli bölgelere bugüne kadar 600 bine yakın kişinin gönüllü olarak geri dönmesini sağladık. Katar'la birlikte yürüttüğümüz yeni bir iskân projesiyle, birkaç yıl içinde 1 milyon kişinin daha dönüşünü temin edeceğiz” diye konuştu.
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, turizmden spora kadar, ülkemize asırlık kazanımlar sağlanan alanlarda, çıtayı daha yukarıya taşıyacak yatırımlara devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, mesleki eğitim başta olmak üzere, ülkenin şartlarına ve gençlerin beklentilerine karşılık gelecek uygulamaları geliştirerek sürdüreceklerini kaydetti.
Sağlıkta dünyanın örnek aldığı altyapı ve sigorta sisteminin hep daha ileriye taşıyarak yaygınlaştıracaklarını ifade eden Erdoğan, kalkınmanın temel altyapısı olan ulaştırma ve enerjide yürütülen yatırımları, artık küresel düzeye taşıyarak, Türkiye'nin HAB konumunu daha da güçlendireceklerini açıkladı.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in HAB meselesi konusunu tebriklerini ilettiğinde tekrar gündeme getirdiğini ifade eden Erdoğan, artık ülkemizin lokomotifi haline dönüşen sanayiyi, bilhassa savunma sanayisinin marka değerini artıracaklarını bildirdi.
Erdoğan, ”Bizi dünya gıda sektörünün en önemli aktörlerinden biri haline getiren tarım ve hayvancılıkta, girdi fiyatlarını düşüren, üretici gelirlerini artıran, tüketici erişimini kolaylaştıran bir sistemi hayata geçireceğiz. Hizmetler sektörümüzün ana gelir kaynağı turizmde yakaladığımız ivmeyi sürdüreceğiz. Sosyal yardım ve destek sistemimizi, milletimizin tek bir ferdinin bile kendisini sahipsiz hissetmeyeceği, dışlanmışlık duygusuna kapılmayacağı seviyeye getirene kadar geliştireceğiz. Kısacası önümüzdeki dönemin her anını, Türkiye Yüzyılına yakışır eser ve hizmetlerle değerlendireceğiz. Yarın 570'nci yıldönümüne kavuşacağımız İstanbul'un fethi, bir çağı açıp yeni bir çağı kapatmıştı. İnşallah bu seçimleri giriş kapısı olarak gördüğümüz Türkiye Yüzyılı da, tarihe işte böyle bir dönüm noktası olarak geçecektir. Dün “Türkiye bize, biz de Türkiye'ye ve milletimize emanetiz” demiştik. Emanete sahip çıktığınız için sizlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Kelimelere sığmayan şu sevginiz, coşkunuz, vefanız, kadirşinaslığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” açıklamasını yaptı.
15 Temmuz şehitlerine rahmet dileğinde bulunan Erdoğan, ”Bizlere bu toprakları vatan yapmak ve vatan olarak tutmak için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. 15 Temmuz gecesi, şu gazi mekânın önünde istiklalleri ve istikballeri için gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen şehitlerimizi kemal-i edeple anıyorum. Sizler, buradaki varlığınızla, şehitlerimizin elden ele bugünlere ulaştırdığı kutlu sancağın asla yeri düşmeyeceğini bir kez daha gösterdiniz. Rabbim hepinizden razı olsun. Bize yeni bir zafer daha yaşatan milletimiz var olsun. Türkiye Yüzyılı kutlu olsun. Büyük Türkiye zaferimizin hayırlı olsun “ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Sözlerine, Arif Nihat Asya'nın dua şiiriyle son verdi. Erdoğan'ın açıklamalarının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA- PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal Aksakal, Sinan Oğan da sahneye davet edildi.