Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sayıştay'ın 161. kuruluş yıl dönümünün devletimiz milletimiz ve başkanlığımız için hayırlı olmasını diliyorum. Böyle anlamlı bir program vesile ile bizleri buluşturan Sayıştay başkanımıza teşekkür ediyorum. Sayıştay'ımız kuruluşundan bu yana devlet organları içinde müstesna bir yere sahiptir. Biz de bu konumunu çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Kamu kaynağı kullanan her kurumu Sayıştay denetimine aldık. Ülkemizin mali istikrarına katkı vermek üzere gelir giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay'ın yeri doldurulamaz. 85 milyonun hakkını hukukunu koruyorsunuz. Milletimizin tüm fertlerinin vergisinin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz. Önemli mesuliyetler üstleniyorsunuz. Bu kuyumcu titizliği ile icra edilmesi gereken bir görevdir.
Sayıştay meslek mensuplarının devlete karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirdiğinden şüphe etmiyorum. 29 Ekim'de cumhuriyetin 100. yıl dönümüne kavuşacağız. Tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak büyük coşku ile kutlayacağız. Cumhuriyetin ilk 100 yılını geride bırakırken yeni ufuklara da yelken açıyoruz. Türkiye Yüzyılı milletimizin asırlık emellerini gerçekleştirip daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceği Milletimiz 14 Mayıs'ta bunun ilk adımını attı. 28 Mayıs'ta Türkiye yüzyılını sahiplendiğini ortaya koydu. Türk demokrasisi bu seçimin en büyük kazananı oldu. Geleceğine sahip çıkan milletime teşekkür ediyorum. Her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Mesuliyet duygusu ile hareket ediyoruz. 21 yıldır milletin emanetine nasıl sadakat ile sahip çıktıysak bundan sonra da gölge düşürmeyeceğiz. Müreffeh bir ülke bırakmadan huzura erişmeyeceğiz.
Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950'den beri erkler arası rekabetin yaşanmasıdır. Tarihimize baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Menderes'ten Özal'a kadar hepsi bu acı gerçekle yüzleşti Attıkları adımlar engellendi. Kendini milli irade üstünde görenler hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil statükoyu korumak için kullandı. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. 10 milyarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı ülkelerden geriye düşmüştür.
Anayasanın kötüye kullanılması nedeniyle aylarca bürokrat atayamadığımız dönemler oldu. 6 şubat depremleri ile ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projelerimiz akim bırakıldı. 15 Temmuz'da kanlı darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Tüm bu girişimleri hukuk, demokrasi zemininde kalarak bertaraf ettik. Yasama yürütme yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak eserlere imza attık.
Son 21 yılda büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Kurumların ahenkle çalışılmasını temin ettik. Son 21 yıldaki başarı hikayesinin sırrı budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda ivme yakaladı. Eli kanlı terör örgütleri ile başarılı mücadele böyle verildi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama 5 buçuk büyümeyi böyle sağladı. Her alanda başarıdan başarıya böyle koştuk. Yeni sisteminin avantajlarını krizlerde müşade ettik. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimi sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı sisteminin milletten güven oyu almasıdır. Bu seçimler son noktayı koymuştur. Koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır. Buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. Sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları atacağız. Şahlanış dönemine liderlik edecek Kurumsal bir yapıyı inşa edeceğiz. Kazanımlara halel getirmeyeceğiz. Siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı hayata geçireceğiz. Önümüzdeki dönemde uyum içinde çalışacağız.