Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Covid-19 pandemisi sırasında ölenlerin büyük kısmının zatürre gelişen olgularda meydana geldiğini belirterek, “Zatürre tedavi edilebilir bir hastalıktır. Semptomların varlığında hemen bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması ve erken tanı konulup, tedaviye erken başlanması ölümlerin önlenmesi açısından çok önemlidir. Yoğun bakımda tedavisi gereken zatürre olgularının yaklaşık yüzde 20 ile yüzde 40'ında ölüm meydana gelmektedir” dedi.
Zatürre (pnömoni) çoğunlukla bakteri veya virüslerin nadiren de mantarların neden olduğu bir akut solunum yolu enfeksiyonu şeklidir. Türkiye’de enfeksiyon kaynaklı ölümler arasında zatürre ilk sırada yer alırken, bu önemli sağlık sorununa dikkat çekmek, hastalıktan korunmak, tedavinin düzenli kullanılmasını sağlamak ve riskli gruplar için aşılanmanın önemini vurgulamak için Dünya Sağlık Örgütü 2009 yılında, 12 Kasım gününü dünya zatürre günü ilan etti. Her yaşta görülebilen ve ölümcül sonuçları olan hastalıkta, erken tanı ve aşının önemini anlatan KTÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Özlü, “Zatürre, çoğu zaman virüs, bakteri gibi mikroorganizmalara bağlı olarak gelişen akciğer iltihabıdır. Tüm dünyada ölümlerin en sık nedenleri arasındadır. Özellikle 5 yaş altı ve 50 yaş üstü popülasyonda ve kronik hastalığı olanlarda ağır ve ölümcül seyretmektedir. Alkol, madde bağımlılığı ve sigara kullanımı zatürre ölümlerini artırmaktadır. Covid-19 pandemisi sırasında da ölenlerin çok büyük kısmı zatürre gelişen olgularda meydana gelmiştir. Zatürre önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Risk gruplarında yıllık grip aşısı, 13 ve 23 valanlı pnömokok aşıları, hemophilus influenza tip b aşısı uygulanmaktadır” diye konuştu.
ZATÜRREDEN KORUNMA ÖNLEMLERİ
Zatürreden korunmak için yapılması gerekenleri sıralayan Prof. Dr. Özlü, “Kronik hastalıkların kontrol ve tedavisi, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek; uygun barınma koşulları, dengeli ve sağlıklı beslenme, hareketli yaşam, yeterli ve kaliteli uyku, bol sıvı alımı, stres yönetimi, bağışıklık sistemimizi baskılayan ilaçların kullanılması gerekiyorsa sürekli ve yakın hekim kontrolü altında kullanılması, viral solunum sistemi salgınları sırasında risk gruplarının kalabalık, kapalı, iyi havalandırılmayan alanlardan uzak tutulması, hijyen, hastalık semptomu gösteren bireylerin toplumdan kendilerini izole etmeleri önemlidir” dedi.
‘TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR'
Erken tanı ve tedaviye erken başlanmasının önemine değinen Prof. Dr. Özlü, “Zatürre belirtileri ateş, üşüme, titreme, öksürük, nefes darlığı, göğüs ve kas ağrıları, morarma, solunum ve nabız sayısının artması, terleme, halsizlik, kırgınlık, bazen bulantı ve ishal gibi semptomlardır. Zatürre tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu gibi semptomların varlığında hemen bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması ve erken tanı konulup, tedaviye erken başlanması ölümlerin önlenmesi açısından çok önemlidir. Yoğun bakımda tedavisi gereken zatürre olgularının yaklaşık yüzde 20 ile yüzde 40’ında ölüm meydana gelmektedir” diye konuştu.