Trabzonspor'un ahı gitmiş vahı kalmış. Bordo mavili ayakların topu kaleye gönderme hızını görünce kendi ayaklarıma baktım. Topa vursam, bu hızı geçer miyim diye düşünmedim değil. Sahada yaşananları izledik. Mücadeleyi kimin yaptığını gördük. Dizlerinde derman olmayan bordo mavili takımın futbolcularının bir alt ligde mücadele eden Gençlerbirliği karşısında da zaman zaman ne kadar aciz duruma düştüğüne maalesef tanıklık ettik.
Oyunun hakimi gibi görünen Trabzonspor, Gençlerbirliği karşısında bal yapmayan arı gibiydi. Kırmızı siyahlı takım ise kontra atakla golü aradı, durdu. Hiç korkmadı. Sinan Kaloğlu'nun öğrencileri mücadele etti ve ilk yarıda hata yapmadan soyunma odasının yolunu tuttu. Yitik bitik oyuncu topluluğundan oluşan Trabzonspor, ikinci yarı maçı çevirecek gücü bir türlü kendinde bulamadı. Gençlerbirliği ikinci yarı oyuna aldığı Jimmy Durmaz ve Yatabare ile kontra düşüncesini güçlendirdi. Kapanan ev sahibi takımı açmakta zorlanan Trabzonspor'un saha kenarında ilaç olacak bir ayağı da yoktu.
Umutlar tükendikçe bordo mavili futbolcularda telaş başladı. Artık bu iş bitti, denildiği anda ortaya Eren Elmalı çıktı. Tek umudu kupa olan Trabzonspor'a hayat öpücüğünü uzatmalarda verdi. Oyunun yeniden başlamasını sağladı. Atılan gol Abdullah Avcı'yı da ipten aldı. Sonrasından direnme gücünü kaybeden Gençlerbirliği, tükenmişlik sendromundan çıkan tatsız tuzsuz Trabzonspor'a teslim oldu. Öne geçen Trabzonspor yine ipe un serdi. Can havliyle saldıran Gençlerbirliği karşısında Dev Kaleci! Son uzatma dakikasında yaptığı kurtarışıyla işi şansa bırakmadı.
Uzatmanın ikinci yarısında kıpırdanan kırmızı siyahlı takım, tecrübeye yenik düştü. Yönetimi peşinde sürükleyen Abdullah Avcı'da kupaya tutunarak Trabzon'a dönen takımın hocası olarak kalmayı başardı.