ASENA SAĞLAM


BURASI MUZ CUMHURİYETİ DEĞİL

Ülkemizde her türlü etnik bölücülük, tarihimize, milletimize, dinimize düşman her türlü düşünce ve faaliyet maalesef çok özgürce bir şekilde sergilenebiliyor.


Ülkemizde her türlü etnik bölücülük, tarihimize, milletimize, dinimize düşman her türlü düşünce ve faaliyet maalesef çok özgürce bir şekilde sergilenebiliyor. Bazı insanlar çıkıp bunun hak olduğunu bile iddia edebiliyor. Hatta bu duruma tepki gösterenleri faşistlik ve gericilikle suçlayacak kadar ileri gidebiliyorlar. Biraz daha zorlayıp Milliyetçiliği el birliği ile suç pozisyona getirecekler neredeyse. 

Bir özgürlük, hümanizmdir aldı başını gidiyor. Süslü cümlelerin iştahlı alıcıları da çok oluyor maalesef. Mantığın değil duygu sömürüsünün hakim kılınmasıyla özellikle sosyal medyada çok sık karşılaşıyoruz. Yalnız o cümlelerin arkasına gizlenmiş masumane gözüken kirli düşüncelerin bizi nasıl zehirlemeye çalıştığını, bizden neleri koparmaya çalıştığını da biliyoruz.

Herkes istediğini yapacak, söyleyecek ve biz SAYGI GÖSTERECEKMİŞİZ.

NE İÇİN?

Birileri istediği gibi ülkede at koşturabilsin, şahsi veya kirli hedeflerin ikballeri uğruna ne kadar milli manevi değerimiz varsa üstünde tepinebilsin diye mi? 

Toplum ahlakı hiçe sayılsın diye mi?

Devletin belediyelere verdiği ödenekleri teröristlere oluk oluk akıtabilsinler diye mi? 

Gençlerin beyinlerine her türlü zararlı fikri empoze edebilsinler, sonra da o gençleri vatanlarına düşman yapabilsinler diye mi? 

Birileri illa da hümanist gözükecek diye memleket düşmanlarını tepemize çıkarabilsin diye mi?

Sevgili siyasiyeler deri koltuklarında rahat rahat otururken ülkenin bir köşesini pazarlık konusu yapabilsinler diye mi?

Hainlik edebilmek, haini güzellemek, teröriste sahip çıkmak, yakıp yıkanlara masumiyet maskesi takmaya çalışmak bu kadar kolay olmamalı. Bu toprakları muz cumhuriyeti yapmalarına izin verecek kadar özgürlükçü olmamalıyız. Ezber sloganlara gerçekleri feda etmemeliyiz. Birileri gözümüzün içine baka baka bunlara teşebbüs edememeli.

Bu toprakları vatan yapabilmek, milli manevi değerlerimizi koruyup yaşatabilmek için; yarım kalmış hayaller, mahşere kalmış kavuşmalar, sönen ocaklar, yetim kalmış yavrular, yüreğinde sönmeyecek bir ateşle yaşayan anne babalar var. 

Bizim tarihimize ve o gurur vesilesi tarihi yazmak için anadan, babadan yardan geçenlere borcumuz var. Bizim kirli odakların bize dayattıklarına değil özümüze dönmeye ihtiyacımız var. Bizim süslü cümlelere değil milli şuura ihtiyacımız var. Bizim bizden olanlara ihtiyacımız var. Ve bizim uyanık olma, daima mücadele içerisinde olma ve bize yakışanı yapma mecburiyetimiz var.

Bunların idrakinde olmak ümidi ile…