Trabzonspor’un kadrosunda birçok mevkide eksiklikler var. Bu eksilikler hem mevkisi olmayan oyuncuların başka mevkilerde oynamalarına ve kötü görünmelerine neden oluyor, hem de Trabzonspor’un istediği futbolu oynamasına engel oluyor.
Ankaragücü karşılaşmasında kadrodaki eksikliklere takımın hücum gücünde en etkili oyuncuları olan Trezeguet ve Bakasetas’ın cezalı oluşu da eklenince pozisyona girmekte oldukça zorlandık.
Abdullah Hoca, Visca’nın sakatlığı, Trezeguet’in cezası nedeniyle iki on numara mevkiinde oynayabilecek olan oyuncusu Abdulkadir ve Bardhi’yi kanatlara koyarak karşılaşmaya başladı.
Burada oynayabilecek Lahtimi’yi hiç düşünmüyor. Nedenini gerçekten bilemiyoruz.
Forvette, Gomez Uruguay Milli Takımı ile Dünya Kupasına gideceği için aman sakatlanırım tedirginliği ile sahada dolaşılıyor. Gol pası dışında hiçbir şey yapmadı. Oyuna giren Umut Bozok, Trabzonspor gibi bir kulübün forvet mevkii için çok yetersiz.
Yusuf Yazıcı sanki futbolu unutmuş. Bardhi kanatta oynarken sahada kaybolmuş benim yerim orta saha diye haykırıyor. Yerini bulunca golünü de attı.
Abdulkadir Ömür’ü bu maçta istekli ve eskisine göre daha iyi buldum. Ancak kritik bölgelerde yaptığı top kayıpları ile kalemizde tehlikeler yaşanmasına neden oldu.
Eren Elmalı vasat, defansın diğer tarafında oynayan Larsen ise kötü bir günündeydi. Perez’in dönüşü çok önemli.
Hamsik ve Gbamin takımın en iyileri olarak ön plana çıktılar.
İlk yarında boşa giden bir 45 dakika izledik. İkinci yarında Abdullah Hoca’nın değişiklikleri ile skoru bulup galip geleceğimizi düşünüyordum.
Hoca tercih olarak sarı kartı olan Hogu’yu çıkararak yerine Denswil’i aldı. Hiçbir varlık gösteremeyen Yusuf’un yerine de çok formsuz olan Djanny’nin oyuna dahil etti.
İlk yarıya oranla Trabzonspor daha iyi bir görüntü sergiledi. Golü attıktan sonra Hamsik - Siopis değişikliğine gitmek isterken penaltı pozisyonu oluştu.
Sırtı dönük olan Larsen’in kendi takım arkadaşından gelen topun eline çarpmasına penaltı çalındı. Kim ne derse desin hiçbir hakem İstanbul takımlarının aleyhine böyle bir penaltı çalamaz.
Hakemlerin üzerinde Trabzonspor ile alakalı oluşturulan baskının ardından geçtiğimiz hafta Konyaspor müsabakasında elle atılan golü sayan hakemler buna da elbette penaltı çalacaklardır.
Beraberlik golünden sonra Abdullah Hoca; Hamsik – Siopis değişikliğine Gbamin -Umut değişikliğini de ekleyince orta sahayı tamamen boşaltarak oyun üstünlüğünü rakibe verdi. O dakikadan son gol yeriz ama asla atamayız diye düşündüm. Oyunun gidişatı da onu gösterdi.
Trabzonspor geçtiğimiz yılki kadrosundan hücum hattında çok değerli oyuncularını kaybetti. Nwakaeme ve Cornelius şampiyonluğu getiren ilk üç sıraya yazabileceğimiz iki önemli oyuncuydu, ayrıldılar. Buna Visca, Dorukhan ve Perez’in sakatlıkları da eklenince puan kayıpları kaçınılmaz oluyor.
Elbette yapılan transferlerle açıklar kapanabilirdi ama bu transferlerde kimin katkısı varsa sınıfta kaldılar.
Sonuç olarak; ligde ve kupalarda yoluna devam eden bir Trabzonspor var. Bu köprünün altından daha çok sular geçecektir.
Sakat oyuncuların iyileşmesi ve özellikle hücum hattında katkı sağlayacak takviyelerin yapılması ile ligde her şey olabilir.
Trabzonspor’un bu yılı da mutlaka kupa ila kapatacağına inanıyorum.