OSMAN DİYADİN


MHP’DE NE OLUYOR?

MHP, Trabzon’da kontrolden çıkmış!


Trabzon MHP’de işlerin iyi gitmediğini söylemek zor değil.

Kim kiminle hesaplaşıyor, kim kimden ne istiyor anlaşılır gibi değil.

MHP, Trabzon’da kontrolden çıkmış!

Yok öyle bir şey diyenler bilmeli ki her şeyi biliyoruz.

Son Düzköy olayına ‘o haklı, bu haklı, şöyle oldu böyle diyerek, suçlu yok gözü ile’ değerlendirmek ve hiçbir şey yokmuş gibi hareket etmek çok komik olur!

Herkes önce bir vicdan muhasebesi ile aynaya baksın!

Tabii ki öz eleştiri yapacak yüzleri varsa...

Gerçekleri gizlemek çok kolay!

Ama gerçekler yaşandı!

Kimse olan ve bitenleri kamufle edemez...

 Yaşananlara olmadı gözü ile bakamaz.

Bakarsanız sadece ve sadece kendinizi kandırırsınız...

Genel merkezin sorgusunda “Bize çamur atıyorlar” derseniz ve sadece kendinizi kurtarmaya çalışırsanız ki sadece sonunuzu geciktirirsiniz!

**

Çıkın şeffaf olun.

Çıkın özür dileyin...

Bırakın oyunu!

İyi gitmiyor işler!

Ne nedir biliyoruz...

Bu ülkenin hele hele bu kritik süreçte güçlü varlığına çok ihtiyacı olduğu MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ihanet etmeyin.

Önemli olan MHP’nin güçlü varlığı ve partiyi teşkilatlarda hakkını vererek temsil edebilmektir.

**


 Ömer Ayar Başkan son sözüm size...

Böyle gitmez!

Partide yaşanan her sorunun muhatabı sizsiniz.

Sorun yok diyemezsiniz...

Var olan sorunu çözmekle mükellefsiniz.

MHP İl Başkanı şehirlerde Genel Başkanı temsil eder.

İl Başkanı konuştuğu zaman yönetimi ve teşkilatının sesi çıkmaz!

Burası MHP!

Lidere sadakat nasıl her ülkücünün şerefi ise il başkanına sadakat da öyledir.

Tabii ki o il başkanı hakkını verebiliyorsa...

Biz MHP’de öyle dönemlerde il başkanları ve teşkilatları ile birlikte çalıştık ki bugün gelinen noktayı görünce üzülüyoruz.

Trabzon’a hükmettiler.

Gündem belirlediler.

 Örnek mi?

Muhammet Öztürk.

Örnek mi?

Rahmetli Muammer Demeli.

Her yerde vardılar.

İşin ilginç olanı partinin geçmiş değerleri şimdi partiye değil ama teşkilata uzaklar.

Neden?

Ömer Başkan bunları iyi düşünmeli.

O nedenle;

“Ya kendinize gelip toparlayın ya da affınızı isteyip kenara çekilin” derim.